Marzinc ile ilgili yaptığı haberler ve Twitter’da yazdığı mesajlardan dolayı hakkında Marzinc şirketi tarafından “İFTİRA ve HAKARET” ettiği gerekçesiyle dava edilen gazeteci Atilla Karaarslan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verdi.
Marzinc şirketi avukatları tarafından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan İFTİRA ve HAKARET davasında Cumhuriyet Savcısı kararında şu görüşleri açıkladı;
Hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı şüpheli Atilla Karaarslan’ın müşteki vekilinin şikayetine konu beyanlarının HABER VE ELEŞTİRİ NİTELİĞİNDE OLDUĞU kişi veya kurum hedef alınarak hakaret içeren herhangi bir söz söylenmediği, iftira niteliği içeren bir nitelendirme yapılmadığı, dolayısı ile iftira ve hakaret suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı, şüphelinin müşteki hakaret ettiğine ve iftira attığına ilişkin, müştekinin soyut iddiasından başka şüpheli hakkında kovuşturma yapmayı gerektirecek delil elde edilemediği ve şüphelinin üzerine atılı hakaret ve iftira suçlarını işlediğinin sabit olmadığı anlaşılmakla;
Şüpheli hakkında 5271 sayılı CMK’nun 223/2-e md gereğince KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA, kararın şüpheli ve müşteki vekiline tebliğine karar verildi.
MARZİNC şirketi kimin ve Karabük’te ne yapıyor?
MARZİNC şirketi kimin ve Karabük’te ne yapıyor?
MARZİNC, Türkiye’nin önde gelen 5 çelik üreticisi Çolakoğlu, Diler, İçdaş, Kaptan ve Kroman tarafından 2013 yılında Karabük Organize Sanayi Bölgesine kuruldu. Ege Bölgesindeki bu fabrikaların baca tozu karayolu ile Karabük’e getirilerek, tesiste çinko oksite dönüştürülmektedir.
MARZİNC tesisi; yılda 200.000 tona yakın baca tozunu, 50.000 ton civarı çinko oksit elde etmeye sahip kapasitede bir tesistir.
MARZİNC neden Karabük’e kuruldu?
Ege Bölgesindeki bu 5 çelik üreticisi ilk önce tesisi İzmir’e kurmak istediler, çevre kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle yetkililerden izin alamayınca, Bursa Mustafakemalpaşa ilçesine kurmak için girişimlerde bulundular fakat ilçe halkının ve sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkması, çevreci eylemleri üzerine tesisi Karabük’e kurmak için girişimde bulundular ve gerekli izinleri aldılar.
İzmir ve Bursa karşı çıktı, Karabük neden kabul etti, hâlâ tartışılan bir konudur….
Gazeteci Atilla Karaarslan neler yazmıştı
Gazeteci Atilla Karaarslan neler yazmıştı
Karabük’e kurulması aşamasında sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkmasına rağmen ani bir kararla ve apar topar Karabük’e kurulan Marzinc için, gazeteci Atilla Karaarslan yazdığı haberlerle Karabük için tehlike oluşturduğunu açıkladı. Özetle yukarıda yazdığı 3 maddede neden #MarzinceHAYIR etiketiyle Twitter’da açıklama yaparak gündemde tutmaya çalıştı.
KARAR İLE İLGİLİ OLARAK ATİLLA KARAARSLAN AÇIKLAMA YAPTI
Gazeteci Atilla Karaarslan, Marzinc tarafından açılan davaya karşılık İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın verdiği kararı değerlendirdi
Atilla Karaarslan kişisel internet sitesi www.atillakaraarslan.com adresinde yaptığı açıklamada şunları söyledi;
Geçtiğimiz hafta postacının getirdiği mahkeme tebligatını açıp okumadan önce MARZİNC herhalde yine mahkemeye verdi diye düşündüm. Çünkü Marzinc avukatları yazdığım, paylaştığım her yazı için sürekli beni mahkemeye veriyordu.
Bu sefer gelen tebligatta Twitter’da yazdıklarım ve internet sitemde yaptığım haberlerin “İFTİRA VE HAKARET” değil “HABER VE ELEŞTİRİ” niteliğinde olduğu Cumhuriyet Savcısı tarafından KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verildiğini öğrendim.
Gazetecilik hayatım boyunca hep güçsüzün yanında olmaya çalıştım. Haksızlık yapan ‘kim olursa olsun’ her zaman karşısında oldum. Doğru olduğuna inandığım hiç bir konuda geri adım atmadım.
Sadece şunu sormak istiyorum; Mahkemeye gitmekten, hakim huzuruna çıkmaktan kim korkar, kim çekinir?
Gazetecilik görevimi yapmaya çalışıyorum, Karabük halkını bilgilendirmek, kamuoyuna aydınlatmak istiyorum.
Tazminat davaları için açılan mahkemeye yazılı olarak verdiğim savunmam yanısıra belgeleriyle yazacağım çok daha önemli konular var.
Şimdilik bu sütunlarda yazacaklarım, Neden MarzinceHAYIR dedim?
Tekrar HATIRLATIYORUM;
1- Karabük bölgesindeki özellikle yaşlı ve çocuklar yanı sıra tarım, çiftçi ve dolayısıyla DOĞA TEHLİKE ALTINDADIR!..
2- UNESCO’nun insan ve doğaya verdiği önemle Safranbolu’nun Dünya Miras Kenti ünvanı geri alınma TEHLİKESİ VARDIR!..
3- WWF yani Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın Dünya’da korumaya aldığı 100 sıcak noktadan biri olan Yenice ormanlarımız ve Arberatum TEHLİKE ALTINDADIR!..
Bir gazeteci olarak değil, bir Karabüklü olarak araştırdım ve bu iddiaların doğruluğuna inanıyorum. Bu iddialarımın doğru olmadığını ispat etsinler, güvence versinler o zaman NEDEN KARŞI ÇIKAYIM?
6262